Şok Diyet
Zaten yemek yeme konusunda beynimizi istediğimiz gibi kontrol edebiliyor olsaydık bugün için şişmanlık bir problem olmaktan çıkacaktı. Dolayısıyla henüz böyle bir gelişme olmadığı için fazla kilolarımızdan kurtulmak istiyorsak kesinlikle beslenme programımızı düzenlememiz gerekmektedir. Daha önceden bahsettiğimiz özel davetler söz konusu olduğunda ise durum daha da vahimdir. çünkü kilo vermek için çok daha az vaktimiz vardır. Bir an önce o özel günde giyeceğimiz elbiseye sığmalıyız. O gün herkes ne kadar kilo verdiğimizi söylemeli. O gün ortamda kendimizi fit hissetmeliyiz. Kalan kısa sürede çok hızlı kilo vermenin formülü ise şok diyetlerdir.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, İlahiyat Fakültesi ve Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Elemanlarının Organ Bağışına Bakış Açılarının İncelenmesi
Amaç: Bu çalışma Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, İlahiyat Fakültesi ve Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim elemanlarının organ bağışına bakış açılarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.
Yöntem:İlgili literatür incelenerek sosyo-demografik ve organ nakline yönelik inanç ve düşünceler veri formu oluşturulmuştur. Araştırmayı kabul eden 82 öğretim elemanın organ nakline yönelik düşünceleri belirlenmiştir. Elde edilen veriler sayı yüzde ve kikare testi ile değerlendirilmiştir.
Bulgular: Araştırmaya fakültelerden katılım eşit olarak sağlanamamıştır. (Tıp %43,9, Güzel sanatlar %40,2, İlahiyat % 15,9). Katılımcıların %62,2’si erkek, %46,3’ü yardımcı doçent, %68,3’ü evli, %95,1’i uzun yıllardır ilde yaşamış, annelerinin %42,7’si ilkokul, babalarının %42,7’si üniversite mezunudur. Organ bağışı hakkında bilgisi olan %93, 9 kişidir. İlahiyat ve güzel sanatlar fakültesi katılımcılarının %32.9’i gazete ve dergilerden bu bilgiyi öğrenmiştir. %72 kişi kadavra ve canlıdan organ bağışı alınabileceğini, %87,8’i kadavradan organ alınmasını olumlu ve yararlı bulduğunu belirtmiştir. %86,6 kişi organ bağışında bulunmamıştır. %53.7 kişi organ bağışı yapmak istemektedir. Bağış yapmak istemeyenlerin %23.2’si sağlık personeline güvenmemektedir. Ailesinden bu konu hakkında destek alanlar %50’dir.Yakınlarına organ bağışı yapmak isteyen %89’dur. Organ bağışı hakkında eğitim almak isteyen %45,1 kişi bulunmaktadır. %97,6’sına göre ülkemizde yeterli organ bağışı yapılmamaktadır. Dini yönden organ bağışını olumlu bulan %85,4’tür, ancak üç grup arasında anlamlı bir fark vardır ,fark ilahiyat fakültesinde görevli akademisyenlerden kaynaklanmaktadır (p<0,05). %70,7’si dini inanışların yeterli organ bağışını engellediğini düşünmektedir ve üç grup arasında anlamlı bir fark vardır ,fark ilahiyat fakültesinde görevli akademisyenlerden kaynaklanmaktadır (p<0,05).Yaşarken bağış yapmak isteyen %24,4 kişidir ve üç grup arasında da bir fark yoktur (p>0,05).
Sonuç: Ülkemizde organ bağışı üç akademisyen grubuna göre de yeterli düzeyde yapılmamaktadır. Ancak dini yönden organ naklinin sakıncalarının olduğunu düşünen,yaşarken organ nakli yapmak istemeyen akademisyenler de bulunmaktadır.
GİRİŞ
Dünyanın her yerinde insanlar yaşamlarının belli dönemlerinde sağlık problemi yaşamışlar ve en iyi tedavi yöntemlerini kullanarak tedavi olmak istemişlerdir. Organ yetmezliği insanlığın yaşadığı sağlık sorunlarından bir tanesidir. Organ nakli, geri dönüşü olmayan yaşansal organ yetmezliklerine karşı başarılı bir tedavi yöntemi olmasının yanı sıra, hasta bireylere ikinci bir yaşam şansı da tanımaktadır (Özmen, 2008). En basit tanımıyla organ nakli vücutta görevini yapamayan bir organın yerine canlı bir vericiden veya ölüden( kadavradan) alınan sağlam ve aynı görevi üslenecek bir organın nakledilmesi işlemidir (Gezer, 2007).
Organ bağışı; kişi hayatta iken ,serbest iradesi ile tıbben yaşamı sona erdikten sonra doku ve organlarının başka hastaların tedavisi için kullanılmasına izin vermesi ve bunu belgelendirmesidir (Akış, 2008).
Organ nakilleri için organlar; canlı akraba verici,akraba olmayan verici veya ölü (kadavra) vericiden olabilmektedir (Vatanoğlu, 2007). Dünya ölçeğinde aktarımların büyük kısmı ölü vericilerden sağlanan organlarla yapılmaktadır. Ülkemizde ise organ nakillerinin çoğu akraba olan canlıdan elde edilen organlarla gerçekleştirilmekte olup bu durum toplum genelinde öldükten sonra organlarının alınmasını kabul etmeme yaklaşımının yaygın oluşundan kaynaklanmaktadır (Akın, 2007). Bu sorunun çözülebilmesi için başta sağlık görevlileri olmak üzere toplumun her bireyinin yeterli bilgi ve bilince sahip olması gerekmektedir (Naçar, 2001). Günümüzde kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, pankreas, ince bağırsak, kemik iliği, kan, deri, kornea gibi yaşamsal önemi olan pek çok organın nakli gerçekleştirilebilmektedir (Özdağ, 2001).
Türkiye de yeterli sayıda organ nakli merkezi ve deneyimli bilim adamı olmasına rağmen, nakil sayılarının henüz istenen düzeye ulaşmamasının nedeni toplumun organ bağışı konusuna duyarsız kalmasıdır (Özkan, 2005) Yapılan çeşitli çalışmalar insanların organ nakli konusundaki görüşlerini oluştururken eğitim,sosyo-ekonomik düzey, kültür ve dinin önemli faktörler olduğunu göstermiştir (Özer Gök , 2008). Organ bağışı konusundaki engeller araştırılırken üzerinde en fazla durulan konulardan birisi de dini inançlardır. İslam dini açısından organ bağışının herhangi bir sakıncası bulunmadığı Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun 3.3.1980 tarihli 396 sayılı kararında belirtilmiştir. ( Özdağ, 2001). Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, organ bağışını insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlamıştır (ONKOD, 2007).
Ülkemizde organ bağışıyla ilgili çalışmalar ve uygulamalar 1979 yılında çıkarılan, Organ ve Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli yasasına göre yapılmaktadır. Yasaya göre yeni doğmuşta 60 yaşa kadar olan ölülerden organ alınabildiği gibi, 18 veya üstünde bir yaşta olup aklı dengesi yerinde olan herkes organ bağışında bulunabilir (Göz, 2007).
Organ nakliyle ilgili çalışmalar dünyada ilk olarak Macar cerrahı Dr. Ulman tarafından 1902 yılında hayvanlar üzerinde gerçekleştirildiği bilinmektedir (Özer Gök, 2008). Ülkemizde ise ilk başarılı organ nakli 3 Kasım 1975 yılında Dr. Mehmet Haberal ve ekibince Hacettepe Üniversitesi Hastanesinde bir anneden oğluna yapılan canlıdan canlıya böbrek nakli olmuştur (Özkan, 2005).
Organ bağışı yetersizliği tüm dünya için ortak bir sorundur. (Özmen, 2008). Doku ve organ nakli çalışmaları açısından ileri düzeyde olan Amerika Birleşik Devletleri’nde bile temin edilen ve kullanılmak üzere çıkarılan organ transplantasyon için gerekli olan talep sayısını karşılamamaktadır. Türkiye’de de birçok kronik yetmezliği olan hastaya doku ve organ eksikliği nedeniyle doku ve organ nakli yapılamamaktadır ( Güden, 2007).Organ bağışlarını arttırabilmek için, halkın bu konudaki yetersiz bilgisine ve olumsuz tutumunu gidermek, toplumda bu alanda oluşmuş engelleri aşmak gerekmektedir (Naçar, 2001). Bunun için öncelikle sağlık çalışanları olmak üzere toplumun her bireyinin özelliklede eğitimli kişilerin yeterli bilgi ve bilince sahip olması gerekir.
AMAÇ
Çalışmamızın amacı; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, İlahiyat Fakültesi ve Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Elemanlarının Organ Bağışına Bakış Açılarını İncelemek amacıyla yapılmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM
Bu çalışma tanımlayıcı niteliktedir. Bu çalışma 2008 yılında Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, İlahiyat Fakültesi ve Güzel Sanatlar Fakültesinde yapılmıştır. Çalışmanın evrenini ve örneklemini Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, İlahiyat Fakültesi ve Güzel Sanatlar Fakültesinin 96 öğretim elemanından oluşmuştur. Çalışmanın gerçekleştirilebilmesi için fakülte dekanlıklarından yazılı izin alınmıştır. Çalışmaya alınan öğretim elemanlarının organ bağışına bakış açıları araştırmacılar tarafından literatür taranarak oluşturulmuş anket formuyla saptanmıştır. Araştırmamızın anket soruları 30 kapalı uçlu sorudan meydana gelmiş olup araştırmacı tarafından çalışmanın amacı ve soru kağıdının içeriği hakkında öğretim elemanlarına bilgi verilmiştir. Çalışmaya katılmak için öğretim elemanlarının sözlü onayları alınmıştır. Akademisyenlerden 5 kişi çalışmayı reddetmiş, 9 kişiye de ulaşılamamıştır. Bu araştırma sonucu toplam bilgilerin veri girişi ve istatistiksel analizi SPSS 11.00 paket programından yararlanılarak yapılmıştır. İstatistiksel değerlendirme “ ki-kare testi” yöntemi ve sayı yüzdelikleri kullanılarak yapılmıştır.
BULGULAR
Araştırmada öğretim elemanlarının % 53.7’ si 36-45 yaş grubunda, % 62.2’si erkek, %95.1’i ilde yaşamakta, %68.3’ü evli, %42.7’sinin annesinin eğitim durumu ilkokul, %42.7’sinin babasının eğitim durumu üniversitedir. Öğretim elemanlarının %46.3’ü yardımcı doçent, % 43.9’ünün akademik bölümü tıp, %40.2’sinin güzel sanatlar, %15.9’ü da ilahiyat fakültesindendir (Tablo 1).
Tablo 1: : Çalışmaya Katılan Öğretim Elemanlarının Demografik Özellikleri
Özellikler ( n=82) Sayı
%
Yaş grupları
26-35
36-45
46-55
56-65
23
44
13
2
27.9
53.7
15.8
2.4
Cinsiyet
Kadın
Erkek
31
51
37.8
62.2
Yaşadığı Yer
İl
İlçe
Köy
78
3
1
95.1
3.7
1.2
Medeni Durum
Evli
Bekar
56
26
68.3
31.7
Anne Eğitimi
Okur-Yazar Değil
İlkokul
Lise
Üniversite
9
35
26
12
11.0
42.7
31.7
14.6
Baba Eğitimi
Okur-Yazar Değil
İlkokul
Lise
Üniversite
2
27
18
35
2.4
32.9
22.0
42.7
Akademik Ünvanı
Profesör
Doçent
Yardımcı Doçent
Uzman,
Öğretim Görevlisi
Asistan
7
13
38
2
20
2
8.5
15.9
46.3
2.4
24.4
2.4
Akademik Bölüm
Tıp
Güzel Sanatlar
İlahiyat
36
33
13
43.9
40.2
15.9
Öğretim elemanlarının organ bağışı ile ilgili düşünceleri yer almaktadır. % 93.9’unun organ bağışı hakkında bilgisinin bulunduğu, % 32.9’ unun da bu bilgiyi gazete ve dergiden edindiklerini ifade etmişlerdir. Organ bağışında bulunanların oranı % 13.4 iken bağışta bulunmayanların oranı % 86.6’dır. Organ bağışı yapmak isteyenlerin oranı %53.7’dir. Bağışta bulunmak istemeyen ve kararsız olan 36 kişinin % 23.2’si sağlık personeline güvenmediğini ifade etmiştir, %17.1’i neden belirtmediğini, %2.4’ü cesede eziyet olarak gördüğünü % 1.2’sinin de dini ve geleneksel nedenleri olduğunu söylemiştir. Çalışmaya katılanların %72.0’ ı bağışlanacak organların hem canlıdan hem de kadavradan alınabileceğini söylemişlerdir. % 87.8’ i de kadavradan organ alınımını yararlı ve olumlu bulduğunu ifade etmiştir. Öğretim elemanlarının %41.5’ inin bağışın nereden yapıldığını bildiklerini, bağış yapmaya karar verdiklerinde de % 50.0‘nin ailelerinin kendilerini destekleyeceklerini söylemişlerdir. % 69.5’i öldükten sonra organlarının yakınları tarafından bağışlanmasını istemişlerdir. Öğretim elemanlarından % 85.4’ü dini yönden organ bağışını uygun bulmakta ve % 4.9’ü dini yönden uygun bulmamaktadır. % 97.6’si ülkemizde yeterince organ bağışı yapılmamakta olduğunu ve % 70.7’si de yeterince organ bağışı yapılmamasında dini inanışların etkisi olduğunu ifade etmişlerdir. Organ bağışı ile ilgili eğitim alma durumunda % 54.9’ u eğitim almak istemezken %45.1’i bu konuda eğitim almak istemektedir (Tablo 2).
Tablo 2: Çalışmaya Katılan Öğretim Elemanlarının Organ Bağışı İle İlgili Tutumları
Düşünceler
n
%
Organ bağışı hakkında bilgisi bulunma Evet
Hayır 77
5
93.9
6.1
Organ bağışı konusundaki bilgi kaynakları
Gazete- Dergi
Okul
Çevre
Sağlık Kuruluşu
Diğer
Hepsi 27
13
5
11
15
6 32.9
15.9
6.1
13.4
18.3
7.3
Bağış yapılacak organların bulunma şekli Kadavra
Canlı
Her ikisi
Bilmiyorum 11
9
59
3 13.4
11.0
72.0
3.7
Kadavradan organ alımına yönelik düşünce Karasızım
Olumlu
Olumsuz 7
72
3 8.5
87.8
3.7
Organ bağışında bulunma durumu Evet
Hayır 11
71 13.4
86.6
Organ bağışında isteme durumu
( n:80)
Evet
Hayır
Kararsızım
44
7
29
53.7
8.5
35.4
Organ bağışlamayı düşünmeme nedenleri ( n:36) Dini ve Geleneksel
Cesede eziyet
Sağlık Personeline güvenmiyorum
Neden belirtmiyorum 1
2
19
14 1.2
2.4
23.2
17.1
Bağışın nereden yapılacağını bilme durumu ( n: 54)
Evet
Hayır
34
20
41.5
24.4
Bağış yapmaya karar verdiğinde ailenin destekleme durumu
Evet
Hayır
Bilmiyorum
41
6
35
50.0
7.3
42.7
Kendisi öldükten sonra yakınlarının, organlarını bağışlamalarını isteme durumu
Evet
Hayır
Kararsızım
57
3
22
69.5
3.7
26.8
Ailede birine organ gerekli olsa bağışta bulunma durumu
Evet
Hayır
Bilmiyorum
73
1
8
89.0
1.2
9.8
Dini yönden organ bağışını uygun bulma durumu
Evet
Hayır
Kararsızım
70
4
8
85.4
4.9
9.8
Ülkemizde yeterince organ bağışı yapılma durumu
Evet
Hayır
Bilmiyorum
1
80
1
1.2
97.6
1.2
Organ bağışının yeterince yapılmamasında dini inanışların etki durumu
Evet
Hayır
Bilmiyorum
58
19
5
70.7
23.2
6.1
Organ bağışıyla ilgili eğitim almak isteme durumu
Evet
Hayır
37
45
45.1
54.9
Dini yönden organ bağışını olumlu bulan %85,4’tür, ancak üç grup arasında anlamlı bir fark vardır, fark ilahiyat fakültesinde görevli akademisyenlerden kaynaklanmaktadır (p<0,05). %70,7’si dini inanışların yeterli organ bağışını engellediğini düşünmektedir ve üç grup arasında anlamlı bir fark vardır, fark ilahiyat fakültesinde görevli akademisyenlerden kaynaklanmaktadır (p<0,05).Yaşarken bağış yapmak isteyen %24,4 kişidir ve üç grup arasında da bir fark yoktur (p>0,05).
TARTIŞMA
Organ bağışı günümüzde önemli bir tedavi yöntemidir. Bununla birlikte organ bağışına halkın yeterli ilgiyi göstermemesi, her geçen gün doku ve organ bekleyen kişi sayısını arttırmaktadır. Organ bağışını arttırabilmek için halkın bu konudaki yetersiz bilgisini ve olumsuz tutumunu gidermek, halkı bu konuda eğitmek gerekmektedir.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi, İlahiyat Fakültesi ve Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Elemanlarının Organ Nakline Bakış Açısına bakmak için yapmış olduğumuz çalışma sonucu; öğretim elemanlarının %93.9’unun organ nakli konusunda bilgisinin bulunduğunu göstermiştir. Akış ve arkadaşlarının yapmış olduğu çalışmada da çalışmaya katılanların %72’si doku ve organ nakli konusunda bilgi sahibidir. Organ nakli konusunda bilgi düzeyi arttıkça organ bağışlama oranı da artacağı için bu konudaki bilgi seviyesinin yüksek olması organ naklinin geleceği konusunda umut vericidir.
Çalışmaya katılan öğretim elemanlarının % 32.9’u organ bağışı konusundaki bilgi kaynağının gazete ve dergi olduğunu söylemiştir. Özer Gök ve arkadaşlarının (2008) yaptıkları araştırmada da araştırmaya katılanlar organ bağışı hakkındaki bilgilerin çoğunu ( %43.4) televizyon, gazete, radyo gibi basın organlarından edindiklerini söylemişlerdir.
Öğretim elemanlarının bağış yapılacak organı bilmesi konusunda %72’ si hem canlıdan hem de kadavradan alınabileceğini söylemişlerdir. Özmen ve arkadaşlarının (2008) yaptığı çalışmada ise katılanların %70.3’ü bağış yapılabilecek organın en çok kadavradan alınabileceğini söylemişlerdir. Kadavradan organ alımına yönelik öğretim elemanlarının %87.8’i bu durumu olumlu ve yararlı bulduğunu belirtmişlerdir. Özer Gök ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada, çalışmaya katılanların kadavradan organ alımına yönelik düşüncelerine bakıldığında % 62.3’ü olumlu bulurken, %26.4’ü bu konuda kararsız kalmışlardır.
Çalışmaya katılan öğretim elemanlarının %86.6’si organ bağışında bulunmazken %13.4’ü organ bağışında bulunmuştur. Bununla birlikte % 54.7’ si organ bağışında bulunmak istememekte, % 35.4’ü de kararsız kalmaktadır. Naçar ve arkadaşlarının (2001) yapmış oldukları çalışmada da katılımcıların % 72.3’ü organ bağışlamayı düşünmekte, %26.2’ si ise organlarını bağışlamayı düşünmemektedir. Çalışmamıza katılan öğretim elemanlarının organ bağışında bulunmama nedenlerini belirtecek olursak %23.2’si sağlık personeline güvenmemekte, %17.1’i neden belirtmemekte, %1.2’ si de bu durumu dini ve geleneksel nedenlere bağlamaktadır. Organ bağışında bulunmayanların %27.8’i kişisel tercihi olduğunu %13’ ü dini ve geleneksel nedenlerden dolayı olduğunu % 7.4’ü hekimlere güvenmediğini, %5’i ise cesede eziyet olarak gördüğünü belirtmiştir.
Çalışmamıza katılan öğretim elemanları bağış yapmak istediklerinde % 41.5’i nereden bağış yapacaklarını bildiklerini söylemişlerdir. Özmen ve arkadaşlarının(2008) yaptığı çalışmada ise katılanların % 55.7’si organ bağışlamak istediklerinde yapılması gerekenleri bilmediklerini ifade etmişlerdir. Naçar ve arkadaşlarını (2001) yapmış oldukları çalışmada da katılanların % 86’sı organ bağışlamak isterse ne yapacaklarını bilmediği saptanmıştır. Bu çalışmalar organ bağışının nasıl ve ne şekilde yapılacağı konusunda yetersiz bilgi düzeyini göstermektedir. Bu konuda eğitimler verilerek bilgi düzeyi yükseltilmelidir.
Öğretim elemanlarına organlarını bağışlamaya karar verse ailenin destekleme durumu sorulduğunda %50’si evet %42.7’si bilmiyorum %7.3’ü ise hayır demişlerdir. Göz ve arkadaşlarının (2007) yapmış olduğu çalışmada %21.9’u ailelerinin üzüleceklerini ifade etmiş ve bunun etkisi ile bağışta bulunmadıklarını belirtmişlerdir.
Çalışmaya katılan öğretim elemanlarının %69.5’i kendisi öldükten sonra yakınlarının organlarını bağışlamalarını istemişlerdir. %26.8’i bu konuda kararsız kalırken %3.7’si ise bağışta bulunmalarını istemektedir. Özmen ve arkadaşlarının(2008) yapmış olduğu çalışmaya katılanların kendisi öldükten sonra yakınlarının organlarını bağışlamaya tepkisi %47’si olabilir %42.6’sı kararsızım derken %8.8’i ise kesinlikle olmaz demişlerdir.
Öğretim elemanlarına “ailede birine organ gerekli olsa bağışta bulunur musunuz” diye sorulduğunda %89’u evet demişken %9.8’i bu konuda kararsız kalmıştır. Özer Gök ve arkadaşlarının (2008) yapmış olduğu çalışmada aileden birine organ gerekli olsa bağışta bulunmak isteyenlerin oranı %96.2’dir %1.9’u ise bu konuda kararsızdır. Aynı şekilde Güden’ in din görevlileri üzerinde yapmış olduğu çalışmada din görevlilerinin %54’ü ailede birine organ gerekli olsa bağışta bulunurum demişlerdir. Bu oranlar ailenin yaşamımızdaki önemini göstermektedir. Başkaları için bağışta bulunmakta tereddüt ederken kendi ailemizden birine gerekli olduğunda bağışta bulunma oranının yükseldiğini görmekteyiz.
Çalışmaya katılan öğretim elemanlarının %85.4’ü organ naklini dini yönden uygun bulmaktadır.%9.8’i bu konuda kararsızken %4.9’u ise organ naklini dini yönden uygun bulmadığını belirtmiştir. Özmen ve arkadaşlarının(2008) yapmış oldukları çalışmada organ naklini dini yönden uygun bulanların oranı %51.7’dir. Naçar ve arkadaşlarının (2001) yaptıkları çalışmada da uygun bulanların oranı %66.6 bulunmuştur. Dini açıdan organ bağışını uygun olduğunu düşünenlerde organ bağışlama oranı daha yüksektir. Güden (2007)’ in yapmış olduğu çalışmada din görevlilerinin %61.3’ü dini yönden organ naklini olumlu bulurken %35.4’ü bu konuda kararsız kalmaktadır.
“Yeterli düzeyde organ bağışı yapılmakta mıdır.” sorusuna öğretim elemanlarının %97.6’sı hayır cevabını vermiştir. Yapılan literatür çalışmalarında bu düşünceyi desteklemektedir. Gelişmiş ülkelerde dahi ihtiyaç duyulan doku ve organ sayısına karşılık bağışta bulunulan organ sayısı daha azdır. Türkiye’de de her geçen gün doku ve organ ihtiyacı artmaktadır. Bunun için halkın daha çok bilinçlenip organ bağışında bulunması gerekmektedir.
Çalışmada yaşarken bağış yapmak isteyen %24,4 kişidir ve organ bağışının eksikliği konusunda dini inançların etkisinin olma durumuna öğretim elemanlarının %70,7’si “Dini inançların etkisi vardır.” demiştir. Üç grup arasında ilahiyat fakültesi öğretim elemanlarından bazıları %23.2’si bu konu üzerine dini inançların etkisinin bulunmadığını belirmiştir. Göz ve arkadaşlarının (2007) organ bağışı konusu ile ilgili olarak yapmış oldukları araştırmanın sonucunda ise dini inançların organ bağışı üzerine olumsuz etkisinin fazla olmadığını ortaya koymaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’ nunda organ bağışının insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlamış olması nedeniyle olsa gerek ülkemizde dini inançların organ bağışını olumsuz boyutta etkileyecek kadar etkili olmadığı düşünülmektedir. ( ONKOD 2007) Çalışmada dini yönden organ naklin
Çalışmaya katılan öğretim elemanlarının organ nakli konusunda %54.9’u eğitim almak istemezlerken %45.1’i ise bu konuda eğitim almak istemektedirler. Literatür çalışmalarında da organ bağışı konusunda bilgi edinme isteğinin olduğu görülmektedir. Göz ve arkadaşlarının (2007) yapmış olduğu çalışmada da organ nakli ile ilgili çalışma yapıldığında %50’si katılırım derken %42’si katılmam demiştir.
SONUÇ
Çalışmadan elde edilen verilere göre öğretim elemanlarının büyük bir çoğunluğunun organ nakli konusunda bilgisi vardır. Bununla birlikte ülkemizde organ bağışı üç akademisyen guruba göre de yeterli düzeyde yapılmamaktadır. Akademisyenlerin büyük bir bölümü dini yönden organ naklini uygun bulmaktadır. Ancak dini yönden organ naklinin sakıncalı olduğunu düşünen akademisyenlerde vardır. Ülkemizde yeterince organ naklinin yapılmamasında dini inançların etkisinin olduğunu düşünen akademisyenler vardır.
Aile bireylerine organ bağışlamak konusunda istekli olan grubun, öldükten sonra organ bağışı konusunda ailesel ve illegal uygulamalardan korkmak gibi duyguları vardır. Bu duygu ve düşünce organ bağışını azltmıştır.
Yaşarken organ bağışı yapılması ve organ nakli konularında bilgi verilerek toplumun önemli liderleri olan akademisyenler başta olmak üzere halkın eğitilmesi sağlanmalıdır. Dini açıdan bir sakıncanın bulunmadığını yönelik halkın şüpheleri giderilmeli, televizyon, radyo, gazete gibi basın organlarında organ nakli ile ilgili bilgilendirici yayınlar yapılarak daha geniş alanlara ulaşıp halkın bilgilendirilmesi ve organ nakli için teşvik edilmesi sağlanmalıdır.
KAYNAKLAR
Akçiçek, F, Atabay G,Başçı A, Evert J,Darthaut M. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji B.D / İzmir. “Organ Nakli ve Tıbbi Ahlak”. Türk Nefroloji Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi 1994:3:33-33
Akın H,Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi ve Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Temel Biyoetik Konuları Hakkındaki Görüşleri.Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Deontoloji ve Tıp Tarihi A.D/Yüksek Lisans Tezi/Adana 2007
Alat i , Akpınar M ,Eğri M , Aydın N, Aydemir K, Aldemir M, Eroğlu T, Özgür B, Erbatı F, Nisanoğlu U. “Doku ve Organ Naklinde Hasta ve Yakınlarının Görüşleri”. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi ve Halk Sağlığı A.D / Malatya . Anadolu Kardiyolog Dergisi 2007:7:316-7
Akış M, Katırcı E, Uludağ H, Küçükkılıç B, Gürbüz T, Türker Y, Kayacan H, Öngel K, Gül H, “Süleyman Demirel Üniversitesi Personelinin Organ-Doku Bağışı ve Nakli Hakkındaki Bilgi ve Tutumları “SDÜ Tıp Fakültesi Dergisi 2008:15(4):28-33
Barbara J, Daly RN ,Phd “End-Of-Life Decision Making, Organ Donation and Critial Care Nurses . Vol 126, No2 April 2006
Gezer N,Kocaoğlu T,Çağatay S, Akman Z, Sarıgün S, Adnan Menderes Üniversitesi Ebelik ve Hemşirelik Öğrencilerinin Organ Nakli Hakkındaki Bilgi ve Görüşlerinin İncelenmesi Türk Cerrahi Ameliyathane Hemşireliği Kongre Kitabı 4-8 Eylül 2007
Güden E A, “Din Görevlilerinin Organ Nakli ve Bağışına Bakış Açıları” Halk Sağlığı A.D Yüksek Lisans Tezi / Kayseri Ağustos 2007
Göz F, Gürelli Ş, “Yoğun Bakım Hemşirelerinin Organ Bağışı ile İlgili Düşünceleri, Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi 2007,Cilt:2 Sayı:5,77-88
Hoşcoşkun C, “ Ulusal Koordinasyon Sistemi ve Getirdikleri” Organ Nakli Kuruluşları Koordinasyon Derneği 5. Kongresi 13-17 Eylül 2006
Naçar M, Çetinkaya F, Kanyılmaz D, Tokgöz B, Utaş C “Hekim Adaylarının Organ Nakline Bakış Açıları” Türk Nefroloji Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi 2001:10(2):123-128
Organ Bağışı. www.tip2000.com/tedavi/organb.html Erişim Tarihi: 06.04.2009
Organ Bağışı ve Genel Bilgiler. www.istanbulsaglık.gov.tr Erişim Tarihi: 06.04.2009
Organ Nakli Haftası (www.bsm.gov.tr) (Ted-organnakli2004) Erişim Tarihi: 06.04.2009
Organ Nakli Koordinadörlüğü Derneği (ONKOD), 2007; http://onkod.org/forum/viewtopic.php?f=6&t=8 Erişim Tarihi:06.04.2009
Özdağ N, “Organ Nakli ve Bağışını Toplumun Bakış Açısı” Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi 2001,5(2)
Özer Gök F, Yavuz A, Beydağı K.D, Fidancıoğlu H, Akın E, Şanlı i, Tembela H, Bozkurt L, Urak S, “Pamukkale Üniversitesi Denizli Yüksek Okulunda Öğrenim Gören Bir Grup Öğrencinin Organ Nakli ve Bakışına Yönelik Görüşleri ve Bilgi Düzeylerine Eğitimin Etkisi. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 2008:7(1):39-46
Özmen D, Çetinkaya A, Sarızeybek B, Zeybek A, “Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sağlık Yüksek Okulu Öğrencilerinin Organ Bağışına İlişkin Bilgi ve Görüşleri 2008:28:311-318
Sheila MGore, Deborah J G, Annabel J H, “Organ Donation From Intensive Care Units in England and Wales: two Year Confidential Audit Of Deaths Intensive Care 8 Şubat 1992 Volume:304 BMJ (1992:304:349-55)
Teresa J, Shafer RN, MSN, CPTC, Dennis W, MPA, John C, MD, MPH Francis A, Zampiello MD, Virginia M, RN,MPH,CPTC, Jade P, MPA “Critical Care Nurse” Vol:26, No:2 Nisan 2006, 33
Vatanoğlu E, “Türkiye’de Yasal ve Etik Boyutuyla Organ Nakli Hakkında Anket Araştırması ve Sonuçları, Doktora Tezi İstanbul 2007 Deontoloji ve Tıp Tarihi Ana Bilim Dalı
Uzun Ö, “Cerrahide Etik (Organ Bağışı ve Transplantasyon) 4. Ulusal Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireliği Kongresi 22-26 Ekim 2003, İzmir Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksek Okulu Cerrahi Hastalıkları Hemşireliği Ana Bilim Dalı
"