Nöropsikolojik bir bozukluk olan DEHB tedavisinde psikostimülanlar ilk seçenek ilaçlardır (1,2). Yan etki, etkisizlik ve eşhastalanım gibi durumların varlığında tedavi klavuzları stimülan olmayan bir ilaç olan atomoksetin tedavisini önermektedir (1,2). Ülkemizde son birkaç yıldır kullanılan atomoksetinin DEHB tedavisinde etkinlik, yan etki ve nöropsikolojik testler üzerindeki etkilerinin OROS-metilfenidat ile karşılaştırılması amaçlanmıştır.
8-13 yaşları arasındaki DEHB tanılı 26 çocuk 12 haftalık rastgele OROS-metilfenidat (18-54 mg/gün) ve atomoksetin (1.2 mg/kg/gün) tedavisine alınmıştır. Tedaviye yanıt ebeveyn ve öğretmenler tarafından Çocuk ve Ergen Davranış Bozuklukları için DSM-IV’e dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği (T-DSM-IV-S), klinisyenler tarafından Klinik Global İzlem-Global İyileşme Ölçeği (KGİ-Gİ) ile değerlendirilmiştir. Yan etkiler klinisyen tarafından aylık değerlendirme görüşmelerinde sorgulanmış, tüm çocuklara tedavi öncesi ve 12. haftada EKG, hemogram ve biyokimya testleri ile nöropsikolojik testler uygulanmıştır.
Her iki ilaç grubunda KGİ-Gİ ve T-DSM-IV-S puanlarında çalışmanın sonunda istatistiksel olarak anlamlı düzelmeler olmuştur. Tedaviye yanıt oranlarında gruplar arasında istatistiksel fark bulunmamıştır (KGİ-Gİ’ye göre: atomoksetin grubunda %63.6, OROS-metilfenidat grubunda %83.3; T-DSM-IV-S’e göre: atomoksetin grubunda %36.4, OROS-metilfenidat grubunda %63.6). OROS-metilfenidat ile Wisconsin kart eşleme testinde tekrarlayan hata sayısında, Stroop testi 5. bölüm süresi ve hata düzeltme sayısında atomoksetine göre istatistiksel olarak anlamlı düzelme olduğu saptanmıştır. Her iki ilacın iyi tolere edildiği, laboratuvar bulgularında tedaviyi kesmeyi gerektirecek değişiklikler olmadığı, diastolik kan basıncındaki artışın atomoksetin grubunda istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür.
Çalışmamızda her iki ilacın DEHB tedavisinde etkili ve güvenilir olduğu, ancak atomoksetinin OROS-metilfenidata göre diastolik kan basıncında daha belirgin artışa yol açtığı ve bazı yürütücü işlevlerde daha az düzelme sağladığı saptanmıştır. Etkinlik ve güvenirliğin karşılaştırıldığı çalışmalarda iki ilacın benzer etki gösterdiği ya da OROS-metilfenidatın daha etkili olduğu bildirilmektedir (3,4). OROS-metilfenidatın yürütücü işlevleri düzelttiğini bildiren çalışmalar bulunurken, iki ilacın yürütücü işlevler üzerine etkilerinin karşılaştırıldığı bir çalışmaya rastlanmamıştır (5). Daha geniş örneklem grubu ile yapılacak çift-kör, uzun süreli çalışmalar ile daha güvenilir sonuçların elde edilebileceği düşünülmüştür.
Şok Diyet
Zaten yemek yeme konusunda beynimizi istediğimiz gibi kontrol edebiliyor olsaydık bugün için şişmanlık bir problem olmaktan çıkacaktı. Dolayısıyla henüz böyle bir gelişme olmadığı için fazla kilolarımızdan kurtulmak istiyorsak kesinlikle beslenme programımızı düzenlememiz gerekmektedir. Daha önceden bahsettiğimiz özel davetler söz konusu olduğunda ise durum daha da vahimdir. çünkü kilo vermek için çok daha az vaktimiz vardır. Bir an önce o özel günde giyeceğimiz elbiseye sığmalıyız. O gün herkes ne kadar kilo verdiğimizi söylemeli. O gün ortamda kendimizi fit hissetmeliyiz. Kalan kısa sürede çok hızlı kilo vermenin formülü ise şok diyetlerdir.