Nöroleptik Malign Sendrom(NMS) antipsikotik ilaçların dopamin D2 reseptörlerinine yüksek afinitesi nedeniyle ortaya çıkan nadir görülen bir sendromdur. Aripiprazol, dopamin D2 reseptörü(D2) ve serotonin 1A reseptörü üzerine kısmi agonistik etkisi olan, “dopaminerjik sistem stabilizatörü” olarak tanımlanan ilaç olup daha az yan etkisi olan yeni bir antipsikotiktir. Bu olgu sunumunda otizm ve mental retardasyon tanısı ile takip edilen ergen bir hastada düşük doz aripiprazol kullanımı ile ortaya çıkan NMS tablosu tartışılacaktır.
Onaltı yaşında erkek hasta, ellerde titreme, uykusuzluk, huzursuzluk, yemek yememe şikayetleri ile acil servisimize başvurdu. On yıldır otizm ve mental retardasyon tanılarıyla takip edilen hasta davranış sorunları nedeniyle daha önce risperidon tedavisi almış olup, son bir haftadır aripiprazol 5 mg/gün kullanıyordu. Fizik muayenede ateşi 37.4 C idi. Nörolojik muayenede bilinç açıktı, kooperasyon kurulamıyordu.
Bilateral yaygın rigidite ve her iki üst ekstremitede postural tremoru vardı. Laboratuar incelemelerinde tam kan sayımında beyaz küre 13000 ve creatinfosfokinaz(CPK) değeri 943 idi. Hastada nöroleptik malign sendrom tanısı düşünüldü. Klinik izlemde hasta monitorize edildi. Kullanmakta olduğu tüm ilaçları kesildi, bromokriptin (7.5 mg/gün) tedavisine başlandı. Kan CPK düzeyi yedinci günden itibaren normale döndü. İzlemde NMS’ye bağlı komplikasyon gelişmeyen hasta oral almaya başladı, kısmen kooperasyon kurulabiliyordu, uykusuzluğu belirgin düzeldi. Rigidite ve tremorları düzelen hasta 10. günde poliklinik takibi önerilerek taburcu edildi.
Hastamızda düşük doz aripiprazole tedavisi ile NMS tablosu gelişmiş olup, dopaminerjik sistem stabilizatörü olan bir ilaçla ve düşük bir dozda bu tablonun gelişmesi ilginçtir. Yazında daha önce aripiprazole bağlı gelişen NMS tablosu bildirilmekle beraber, çocuk ve ergenlerde görülen NMS belirtileri erişkin yaş grubundan daha farklı olup tanı konulmasını güçleştirmektedir.
Şok Diyet
Zaten yemek yeme konusunda beynimizi istediğimiz gibi kontrol edebiliyor olsaydık bugün için şişmanlık bir problem olmaktan çıkacaktı. Dolayısıyla henüz böyle bir gelişme olmadığı için fazla kilolarımızdan kurtulmak istiyorsak kesinlikle beslenme programımızı düzenlememiz gerekmektedir. Daha önceden bahsettiğimiz özel davetler söz konusu olduğunda ise durum daha da vahimdir. çünkü kilo vermek için çok daha az vaktimiz vardır. Bir an önce o özel günde giyeceğimiz elbiseye sığmalıyız. O gün herkes ne kadar kilo verdiğimizi söylemeli. O gün ortamda kendimizi fit hissetmeliyiz. Kalan kısa sürede çok hızlı kilo vermenin formülü ise şok diyetlerdir.